Lyon'da ikinci gün,ayaklarımın ağrısı sebebiyle sabahın kör vaktinde uyandım .
Üzerine basmakta zorluk çektim ama yılmadım :) Ve yeni yerler keşfetmek için gezmeye devam etmek üzere 2. günümüzü başlattık :)
Kahvaltıyı otelde yaptık ve sırt çantamızı hazırlayıp hemen yola koyulduk.
Planımız Old town'un dünden eksik kalan yerlerini gezmek ve mümkün olan tüm müzelere girip çıkmaktı. Bu sebeple biraz erken çıktk. Ama oteli ana caddeye bağlayan yol üzerinde karşılaştığımız manzara bizi çok şaşırttı. İnanılır gibi değildi ama kilometrelerce sokak pazarı kurulmuştu.
Herkes evinden eşyalarını getirmiş. Tezgah açmış ne var ne yok satıyordu!!!
Mega Bit pazarı :)
MMM Bit Pazarı :)
Planımızı bozduk ve ara sokaklar da dahil olmak üzere dikkatimizi çeken her tezgaha baktık.
İngilizce bilmeyen insanlar ile pazarlık yapmak çok keyifliymiş :) Bunu da öğrendik ve lüzümlu lüzümsuz bir kaç parça eşya aldık. Beatles'ın eski bir kaseti,eski Fransız paraları... Dinleyecek kaset çalarımız yok ama olsun :)
Metrodan F hattına aktarma yapıp , F1 hattının son durağında indik. İki tane F hattı var. Perona girince Soldakine bineceksiniz ki , tarihi mekanlara gidebilesiniz. Sağdaki hat,F2 Fourviere'e çıkar.
Finikülerden ikinci durakta inebilir ve hemen tarihi tiyatroya geçebilirsiniz ama biz son durağa gidip ara sokaklardan geçerek aşağı doğru yürümeyi tercih ettik. Metro dan çıkıp sola dönüyorsunuz ve yokuş aşağı devam ediyorsunuz. Bu yol üzerinde küçük bir çocuk parkı var ve manzarası muheşem. Banklarında oturup manzaranın keyfini çıkartabilirsiniz.
Yol üzerinde bir de kiliseye denk geldik ama içine giremedik.
Sonunda tiyatroya ulaşabildik. Ancient Theatre of Fourviere'e ulaştık. Bizim gibi dört tarafı tarih ile kaplı bir ülkeden gelince bu tiyatro çok değişik görünmüyor göze. Tiyatro baya harabe haline gelmiş. İlk bakışta nasıl bir yer olduğu kafanızda canlanmıyor ama müze tarafına girince kalıntıları görüp, yazıları okuyup , bilgilendirmeleri dinleyince taşlar yerine oturuyor. Biz müzeyi de gezdik. Baya büyük olduğu için biraz zaman kaybımız oldu tabiki içeride. Çok kalabalık olmaması rahat gezmemizi sağladı.
Müzenin içinden tiyatronun görünüşü.
Çiniler ile yapılmış at yarışı yapılan dönemi tasvir eden bir resim.
Tiyatrodan sonra tekrar bazilikaya gittik ve dün gezemediğimiz alanları gezdik. İçini inceledik ve Bazilikanın yanında bulunan müzesine girdik. Sonra o merdiven senin bu merdiven diye diye aşağı doğru inmeye başladık :)
Tam İndiğimiz yerde bir kalabalıkla karşılaştık :) Buranin pek bir meşhur dondurmacısı olan Terre adelice'deki büyük kuyruğa katıldık:)
O kadar çok çeşit dondurma var ki! Karar vermeniz çok güçleşiyor.
Sorbe ve Glace olmak üzere menüyü ayırmışlar. Bitter çikolatalı olanını tavsiye ederiz...
Dondurmalarımızı yedik ve kathedrale doğru y0la devam ederken karşımıza bir sinema müzesi çıktı! Bi bakalım diye girdik bir saat içerden çıkamadık :) Ünlü filmlerde kullanılan gerçek materyalleri sergiliyorlar. Aklınıza gelecek her türlü filmden bir parça var. Benim dikkatimi en çok çeken bir iki tanesini ekledim.
V For Vandetta !!!
The Ring !!!
Ayrıca bu müzede bana göre çok özel ve çok sevdiğim bir sanat daha vardı. Minyatür odalar! Film setlerinin minyatürlerinin yanı sıra restaurant,tiyatro salonu vb. yerlerin minyatürlerini yapmış " Dan Ohlmann". Takdir edilesi bir sanat olduğunu düşüşnüyorum!!!Şu gördüğüz sandelyelerin boyu serçe parmağım kadar! Gerisini hayal edin!
İlgilenenler için DAN OHLMANN hakkında kısa bilgi!
Vieux-Lyon Katedrali
Katedral hayranı olan biri için, günün son ziyareti beni çok mutlu etti doğrusu. Heybetli yapısı gün batımında daha da bir güzel görünen Vieux Lyon'un fotoğraflarını her açıdan çektim çektim bitiremedim :)
Katedral seviyorum arkadaşım!
Katedralden sonra tramvaya atlayıp üniversite tarafındaki Lyon Botnik Garden'a gitmek için yola koyulduk. Ama yorgunluk ve havanın kararmak üzere olması sebebi ile vazgeçip bir AVM'ye gittik :) Özümüzden kopmayız:)
AVM erkenden kapandığı için hiç birşey alamadık ve bir gün önce gittiğimiz merdivenlere yerleştik.
AVM erkenden kapandığı için hiç birşey alamadık ve bir gün önce gittiğimiz merdivenlere yerleştik.
Biralarımız ve MC burgerlerimiz eşliğinde yemeğimizi yedik... Keyifli sohbetimize güzel manzara gece vaktine kadar bize eşlik etti.
Lyon'daki ikinci gecemiz de bu şekilde son bulmuş oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder