Gezdik yine biz.
Hem de kar kış kıyamet demeden.
O dağ senin bu yamaç benim ,burnumuzun ucu kızarana dek gezdik.
Pişman değiliz hiç birimiz :))
Bu yazımda biraz daha maddi kısımlar hakkında detay vereceğim.Kapadokya'ya iki kişi kış mevsiminde gittiğinizde, herşey dahil size ne kadara patlar bunun hesabını elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.
Biletlerimizi aylar öncesinden PGS 'nin kampanyasından almıştım.
Sabiha Gökçen - Nevşehir arası gidiş dönüş iki kişi vergiler dahil 95,00 TL . Şaşırtıcı bir şekilde ilk kez bu kadar ucuza bilet buldum. Şanslıysanız kış ayları için ucuz bileti daha önceden almak koşulu ile bulmanız mümkün. Havaalanına kendi aracımız ile gidip arabamızı PGS nin otoparkına bırakmak istedik.3 kez oto park etrafında dolandık durduk. Girişi bulamadık. Meğerse kapatmışlar ama hiç bir ibare koymamışlar. Söylene söylene İsparka yöneldik. Günlüğü 8,00TL den arabamızı park ettik. Yanlış okumadınız evet günlüğü 8 Türk Lirası!Hem de sürekli otopark- havaalanı arası servisleri var. Servis beklerken uçağı kaçırdım derdi vb. şeyler yok. Çünkü sürekli personel var. Yanlış görmediysem farklı havayolarının ilk gün ücretsiz vb. kampanyaları da var. Online olarak takip etmek gerekli.
Uçuşumuz maalesef hava muhalefeti sebebi ile rötarlı oldu. Nevşehir'in üzerinde hava muhalefeti sebebi ile bir kaç tur attık. Havaalanı - Otel arası transfer için özel servisler var. İlçe merkezlerine götürüyorlar. Biz gitmeden önce otelimize bu talebimizi bildirmiştik. İsmimizin yanlış yazılı olduğu bir pankart ile karşılandık :)
Kişi başı 20,00TL 'ye Göreme'deki otelimize kadar gittik. Yalnız daha ucaktan iner inmez yüzümüze çarpan soğuk hava ile neye uğradığımızı şaşırdık. Koşarak servise bindiğimizde araçtaki göstergede -13 yazıyordu!
Karlı buzlu yollardan tıngır mıngır Göreme'deki Ottoman Cave Suits'e vardığımızda saat 00:30'u geçmişti. Ve hava durumu -18 olarak güncellenmişti. Donar adımlarla odamıza geçtiğimizde ısınmak için kaloriferlere yapıştık :) O gece giydiğim yün çorapları iki gün boyunca hiç çıkartmadım. Yün çorap+North Face kar botlarım sayesinden üşütmeden ve hasta olmadan turumu tamamlayabildim :)
Otelimizi booking.com'dan bulduk ama yer olmadığını görünce farklı alternatifler aradık.Yalnız benim en çok beğendiğim otel burası olduğu için şansımızı bir de otelin kendisini direk arayarak denedik. booking.com'dan 10 TL kadar daha ucuza anlaştık.
Kahvaltı dahil iki kişi ,iki gece konaklama 225,00TL tuttu.Odaları otelin kendi sitesinden inceleyebilirsiniz.
http://www.ottomancavesuites.com/tr/index.html
Genel olarak biz memnun kaldık. Şikayet edebileceğimiz önemli bir durum yaşamadık. Kahvaltılık çeşitleri bol ve lezzetliydi. Odamızdan balonları görebiliyor olmak da gayet keyifliyi. Tabi bunu görmek için baya erken kalkmanız lazım. Yaz aylarında giderseniz terasındaki manzara da harika. Ayrıca otel Göreme merkeze 100 adım mesafede. Bu da önemli bir ayrıntı olsa gerek.
İlk gün için otelimizin aracı olduğu bir tur firmasını ayarladık. Kişi başı 100,00TL 'ye tüm gün gezdirildik. Yazın bu rakamlar Dolar ya da Euro bazlı olarak yükselen oranda değişiklik gösterebiliyormuş. Normalde harita alıp kendiniz de araç kiralayıp gezebilirsiniz ama kar sebebi ile biz bu riski göze almak istemedik. Kışa özel sadece 2 çeşit tur organize edilmiş.
İlk olarak Göreme'nin tepelerinden birine çıkıp ordan panaromik olarak manzarayı seyrederek tura başladık. Oluşumların biyolojik ve tarihsel süreçleri hakkında bilgi aldık.
Bir sürü güzel fotoğraf çektirdikten sonra Çavuşin adında küçük bir köye gittik. Çavuşin'de yazın güzel yürüyüşler oluyormuş ama biz sadece tarihi süreçlerini dinleyip bir kaç fotoğraf çekip yolumuza devam ettik.
Sonrasında Paşabağları adındaki tarihi yerleşim yerini gezdik. Doğal oluşumların bıraktığı izlere ve insanların bu oluşmlar içinde kurdukları yerleşim yerlerine hayran kaldık. Karlar içinde bir sürü fotoğraf çektik.Yabancı turistlerin en çok ilgisini çeken develer olurken,benim en çok ilgimi çeken peri bacalarının her an düşecek gibi durmasıydı :)
Daha sonra Derinkuyu yer altı şehrine gittik. Günümüzün çoğu burada geçti diyebiliriz:) in in in bitmiyor. Beni en çok etkileyen kısmı geçitlerin çok dar olması ve belirli aralıklarla geçitlerin taşlarla kapatılabilme özelliğine sahip olması. Ve yer altında bile ibadethaneleri var.Hem de haç işareti şeklinde oyularak yapılmış.Dışarı ile bağlatı kurabilecekleri ses delikleri , yemek yapma alanları,kaçış tünelleri ve bir çok detay var. Anlatması çok uzun :) Gidip görmek gerekli.
Avanos'ta ise çömlek yapılışını izlemeye gittik. Hem yaptık, hem izledik,mis gibi elma çayı ikram ettiler afiyetle içtik:) Mükemmel tasarım seramik ürünler gördük. Özellikle fosforlu çanaklarlar bizim çok hoşumuza gitti ama ateş pahası!Şöyle açıklayayım.Fotoğraftaki fosfor işlemeli çanak , tam otomatik kurutmalı iyi marka bir çamaşır makinesi ile aynı fiyata denk geliyor :) "Çanak alacağıma çeyizime makine alırım" diyince dükkan sahibi epey güldü :)) Yalnız ürünlerdeki emek paha biçilemez gerçekten.
İlk günün turuna ait linki paylaşıyorum.
Tüm detaylara burdan ulaşabilirsiniz.
http://www.newgoreme.com/cappadocia-tours/56/CAPPADOCIA-TOURS/Winter-Special-Tour-1.html
Bu tura dahil olmayan ama rehberimizin bize jest olarak sunduğu stone center diye bir yere gittik. Nevşehir ve çevresinden ve dünyanın bir çok bölgesinden gelen özel taşlar ile yapılan el işi süslerin olduğu bir yerdi. Taşa nasıl şekil verildiğini atölyede uygulamalı olarak gördük.Hatıra olsun diye küçük bir taş bile aldık :)
Bu arada tur fiyatına yemek dahil. Han Restaurant Avanos olarak geçen çok güzel bir yerde açık büfe harika yemekler yedik. Özellikle tatlılarının tadı damağımda kaldı diyebilirim :) Bu şehirde tatlılar bile sanat eseri:)
Akşam 17:30 gibi turumuz bitti. Ve otelimize gelip biraz dinlendik. Akşam yemeği için canli müzik olan bir mekanı tercih edelim dedik ama tercih yapabiledceğimiz seçenek yoktu :) One Way Restaurant diye bir mekan rakipsiz olarak bir numara:) Göreme'nin merkez olarak adlandırılan yerinde tam da orta yerde. Yemekleri lezzetli müziği çok keyifliydi. Yalnız koca mekanda şarkılara eşlik eden bir tek bizdik:) Soğuk hava sebebi ile yerel halk biraz sessiz kaldı. Ya da bizim eğlenesimiz çoktu :) Müzik kaça kadar devam etti bilmiyorum ama biz mekandan 01:00 gibi ayrılırken hala devam ediyorlardı.
Göreme'de akşam yemeği ve eğlence için bu mekan şiddetle tavsiye edilir.Fiyat konusunda net rakam vermiyorum. Yenilen ve içilenlere göre farklılık gösterebilir çünkü. Yalnız fiyatlar İstanbul'a nazaran makuldü.
İkinci gün için tur ile pazarlık yaptık ve bu sefer kişi başı 85,00TL olarak anlaştık. Bu tur biraz daha kısa sürdü. 15:45'te tur bitmiş ve otelimize dönmüştük.
İlk olarak Göreme açık hava müzesine gittik. Açık hava müzesi 2. günümüzün en çok vaktini alan yer oldu. İçi bir çok kilise ve dini eğitim merkezine ev sahipliği yapan bu müze görülmeye değer. Müze çıkışında küçük bir cafe var. Tavsiyem buradan bir şey alınmaması yönünde. Yerel halkın tezgahlarda sattıkları ürünler çok daha uygun fiyatlı.
Sonrasında Devrent Valley diye anılan doğal oluşumların nesnelere olan benzerliğine ev sahipliği yapan vadiye gittik. Deve,anne,baba çocuk,kurt vb. şekilleri andıran tüfleri seyredip bir çok fotoğraf çektik.Tam bu esnada yüzünü gösteren güneş poz vermemize engel olsa da içimizi ısıttı :)
Sonrasında Ortahisar kalesini izleyebileceğimiz bir tepeye çıktık. Kaleden düşen taşlar sebebi ile köyün içine girmek yasak. Uzaktan uzaktan izleyiverdik yine :)
Öğlen yemeği için bu sefer testi kebabı yemeğe gittik. Hatta testiyi ben kırdım :) Kebab deyince benim aklıma sulu et gelmez.Bu sebeple yemeği çok şahane bulmadım ama genel itibarii ile lezzetliydi.
Mustafa Paşa diye anılan halen içerisinde aktif olarak yerleşim olan Nevşehir'in en eski uygarlıklarına ev sahipliği yapmış bir köye gittik. Aslında bu köyde daha uzun vakitler geçirmek ve bir kaç tarihi yapıyı daha yakından incelemek isterdim ama hava şartları buna pek elverişli değildi.Özellikle Kapadokya Meslek yüksek okulna ev sahipliği yapan muhteşem tarihi binayı gezmek güzel olurdu. Daha kapısının girişindeki döner mermer bloklara hayran kalmışken, iç mimariyi kaçırdığıma üzüldüm açıkçası. Dönüş yolunda üç güzeller diye geçen Nevşehir'in en meşhur peri bacası oluşumunun hemen önünde panaromik manzarayı izledik. 3 güzellerin arkasından görünen Erciyes dağının sisli tepesi birleşince manzara seyre doyulmaz bir hal alıyor. En son durağımız şarap tadım mekanıydı. Şarapların tadı bana biraz sert geldi ama dayanamayıp Rose serisinde bir tane aldık. Seneye içilmek üzere saklanmış durumda :)
Bu turun da linkine aşağıdan ulaşabilirsiniz.
http://www.newgoreme.com/cappadocia-tours/62/CAPPADOCIA-TOURS/Winter-Special-Tour-2.html
Tur sonunda rehberimiz ve diğer tur kızları ile hatıra fotoğrafımızı da çektirdik tabi :)
Uçağımız geç vakit olduğu için Nevşehir merkeze indik ve metropolden uzak kaldığımızda hiç de özlememişiz dediğimiz bir AVM 'ye gidiverdik. Ne yapalım hava gerçekten çok soğuktu ve merkezde çok da gezilecek yer yoktu :/ Bu AVM(Forum Kapadokya) önünden THY 'nin servisleri geçiyor kişi başı 15,00TL'ye.Uçak vaktine kadar biraz gezindik ve daha sonra 20 dakikada hava alanına gidiverdik.
İstanbul'a vardığımızda daha otopark alanından çıkarken yaşadığımız trafik çilesi sebebi ile önümüzdeki yıllar içinde gerçekten sakin şehirlerden birine gitmemiz gerektiğini birbirimize söylemesek bile içimizden geçirdiğimize eminim...
Nevşehir'de kışın ne yapılır?
Kapadokya kışın nasıl gezilir,maliyeti ne olur?
Kapadokya iki günde gezilir mi,gezilirse nerelere gidilmeli?
Sorularına yanıtlar vermeye ve özellikle maliyet konularına değinmeye çalıştım umarım yararlı olmuştur.
Son not olarak Kapadokya'ya gidip balona binilmez mi? Ihlara vadisine nasıl uğramazsın gibi tepkilerle karşılaştık tabi. Ancak kış sezonunda Ihlara vadisine tur yapılmıyormuş. Kendi imkanları ile giden kişiler ise sadece manzara için ziyaret ediyormuş.
Balon konusu ise tamamen maddiyat ve cesaret. Biz her ikisi için de hazırlıklı olmadığımız için balona binmedik:)
Kapadokya kışın güzeldir,gidilir , gezilir , bol bol fotoğraf çekilir... Kısacası tavsiye edilir...
Hem de kar kış kıyamet demeden.
O dağ senin bu yamaç benim ,burnumuzun ucu kızarana dek gezdik.
Pişman değiliz hiç birimiz :))
Bu yazımda biraz daha maddi kısımlar hakkında detay vereceğim.Kapadokya'ya iki kişi kış mevsiminde gittiğinizde, herşey dahil size ne kadara patlar bunun hesabını elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.
Biletlerimizi aylar öncesinden PGS 'nin kampanyasından almıştım.
Sabiha Gökçen - Nevşehir arası gidiş dönüş iki kişi vergiler dahil 95,00 TL . Şaşırtıcı bir şekilde ilk kez bu kadar ucuza bilet buldum. Şanslıysanız kış ayları için ucuz bileti daha önceden almak koşulu ile bulmanız mümkün. Havaalanına kendi aracımız ile gidip arabamızı PGS nin otoparkına bırakmak istedik.3 kez oto park etrafında dolandık durduk. Girişi bulamadık. Meğerse kapatmışlar ama hiç bir ibare koymamışlar. Söylene söylene İsparka yöneldik. Günlüğü 8,00TL den arabamızı park ettik. Yanlış okumadınız evet günlüğü 8 Türk Lirası!Hem de sürekli otopark- havaalanı arası servisleri var. Servis beklerken uçağı kaçırdım derdi vb. şeyler yok. Çünkü sürekli personel var. Yanlış görmediysem farklı havayolarının ilk gün ücretsiz vb. kampanyaları da var. Online olarak takip etmek gerekli.
Uçuşumuz maalesef hava muhalefeti sebebi ile rötarlı oldu. Nevşehir'in üzerinde hava muhalefeti sebebi ile bir kaç tur attık. Havaalanı - Otel arası transfer için özel servisler var. İlçe merkezlerine götürüyorlar. Biz gitmeden önce otelimize bu talebimizi bildirmiştik. İsmimizin yanlış yazılı olduğu bir pankart ile karşılandık :)
Kişi başı 20,00TL 'ye Göreme'deki otelimize kadar gittik. Yalnız daha ucaktan iner inmez yüzümüze çarpan soğuk hava ile neye uğradığımızı şaşırdık. Koşarak servise bindiğimizde araçtaki göstergede -13 yazıyordu!
Karlı buzlu yollardan tıngır mıngır Göreme'deki Ottoman Cave Suits'e vardığımızda saat 00:30'u geçmişti. Ve hava durumu -18 olarak güncellenmişti. Donar adımlarla odamıza geçtiğimizde ısınmak için kaloriferlere yapıştık :) O gece giydiğim yün çorapları iki gün boyunca hiç çıkartmadım. Yün çorap+North Face kar botlarım sayesinden üşütmeden ve hasta olmadan turumu tamamlayabildim :)
Otelimizi booking.com'dan bulduk ama yer olmadığını görünce farklı alternatifler aradık.Yalnız benim en çok beğendiğim otel burası olduğu için şansımızı bir de otelin kendisini direk arayarak denedik. booking.com'dan 10 TL kadar daha ucuza anlaştık.
Kahvaltı dahil iki kişi ,iki gece konaklama 225,00TL tuttu.Odaları otelin kendi sitesinden inceleyebilirsiniz.
http://www.ottomancavesuites.com/tr/index.html
Genel olarak biz memnun kaldık. Şikayet edebileceğimiz önemli bir durum yaşamadık. Kahvaltılık çeşitleri bol ve lezzetliydi. Odamızdan balonları görebiliyor olmak da gayet keyifliyi. Tabi bunu görmek için baya erken kalkmanız lazım. Yaz aylarında giderseniz terasındaki manzara da harika. Ayrıca otel Göreme merkeze 100 adım mesafede. Bu da önemli bir ayrıntı olsa gerek.
İlk gün için otelimizin aracı olduğu bir tur firmasını ayarladık. Kişi başı 100,00TL 'ye tüm gün gezdirildik. Yazın bu rakamlar Dolar ya da Euro bazlı olarak yükselen oranda değişiklik gösterebiliyormuş. Normalde harita alıp kendiniz de araç kiralayıp gezebilirsiniz ama kar sebebi ile biz bu riski göze almak istemedik. Kışa özel sadece 2 çeşit tur organize edilmiş.
İlk olarak Göreme'nin tepelerinden birine çıkıp ordan panaromik olarak manzarayı seyrederek tura başladık. Oluşumların biyolojik ve tarihsel süreçleri hakkında bilgi aldık.
Bir sürü güzel fotoğraf çektirdikten sonra Çavuşin adında küçük bir köye gittik. Çavuşin'de yazın güzel yürüyüşler oluyormuş ama biz sadece tarihi süreçlerini dinleyip bir kaç fotoğraf çekip yolumuza devam ettik.
Sonrasında Paşabağları adındaki tarihi yerleşim yerini gezdik. Doğal oluşumların bıraktığı izlere ve insanların bu oluşmlar içinde kurdukları yerleşim yerlerine hayran kaldık. Karlar içinde bir sürü fotoğraf çektik.Yabancı turistlerin en çok ilgisini çeken develer olurken,benim en çok ilgimi çeken peri bacalarının her an düşecek gibi durmasıydı :)
Daha sonra Derinkuyu yer altı şehrine gittik. Günümüzün çoğu burada geçti diyebiliriz:) in in in bitmiyor. Beni en çok etkileyen kısmı geçitlerin çok dar olması ve belirli aralıklarla geçitlerin taşlarla kapatılabilme özelliğine sahip olması. Ve yer altında bile ibadethaneleri var.Hem de haç işareti şeklinde oyularak yapılmış.Dışarı ile bağlatı kurabilecekleri ses delikleri , yemek yapma alanları,kaçış tünelleri ve bir çok detay var. Anlatması çok uzun :) Gidip görmek gerekli.
Avanos'ta ise çömlek yapılışını izlemeye gittik. Hem yaptık, hem izledik,mis gibi elma çayı ikram ettiler afiyetle içtik:) Mükemmel tasarım seramik ürünler gördük. Özellikle fosforlu çanaklarlar bizim çok hoşumuza gitti ama ateş pahası!Şöyle açıklayayım.Fotoğraftaki fosfor işlemeli çanak , tam otomatik kurutmalı iyi marka bir çamaşır makinesi ile aynı fiyata denk geliyor :) "Çanak alacağıma çeyizime makine alırım" diyince dükkan sahibi epey güldü :)) Yalnız ürünlerdeki emek paha biçilemez gerçekten.İlk günün turuna ait linki paylaşıyorum.
Tüm detaylara burdan ulaşabilirsiniz.
http://www.newgoreme.com/cappadocia-tours/56/CAPPADOCIA-TOURS/Winter-Special-Tour-1.html
Bu tura dahil olmayan ama rehberimizin bize jest olarak sunduğu stone center diye bir yere gittik. Nevşehir ve çevresinden ve dünyanın bir çok bölgesinden gelen özel taşlar ile yapılan el işi süslerin olduğu bir yerdi. Taşa nasıl şekil verildiğini atölyede uygulamalı olarak gördük.Hatıra olsun diye küçük bir taş bile aldık :)
Bu arada tur fiyatına yemek dahil. Han Restaurant Avanos olarak geçen çok güzel bir yerde açık büfe harika yemekler yedik. Özellikle tatlılarının tadı damağımda kaldı diyebilirim :) Bu şehirde tatlılar bile sanat eseri:)
Akşam 17:30 gibi turumuz bitti. Ve otelimize gelip biraz dinlendik. Akşam yemeği için canli müzik olan bir mekanı tercih edelim dedik ama tercih yapabiledceğimiz seçenek yoktu :) One Way Restaurant diye bir mekan rakipsiz olarak bir numara:) Göreme'nin merkez olarak adlandırılan yerinde tam da orta yerde. Yemekleri lezzetli müziği çok keyifliydi. Yalnız koca mekanda şarkılara eşlik eden bir tek bizdik:) Soğuk hava sebebi ile yerel halk biraz sessiz kaldı. Ya da bizim eğlenesimiz çoktu :) Müzik kaça kadar devam etti bilmiyorum ama biz mekandan 01:00 gibi ayrılırken hala devam ediyorlardı.
Göreme'de akşam yemeği ve eğlence için bu mekan şiddetle tavsiye edilir.Fiyat konusunda net rakam vermiyorum. Yenilen ve içilenlere göre farklılık gösterebilir çünkü. Yalnız fiyatlar İstanbul'a nazaran makuldü.
İkinci gün için tur ile pazarlık yaptık ve bu sefer kişi başı 85,00TL olarak anlaştık. Bu tur biraz daha kısa sürdü. 15:45'te tur bitmiş ve otelimize dönmüştük.
İlk olarak Göreme açık hava müzesine gittik. Açık hava müzesi 2. günümüzün en çok vaktini alan yer oldu. İçi bir çok kilise ve dini eğitim merkezine ev sahipliği yapan bu müze görülmeye değer. Müze çıkışında küçük bir cafe var. Tavsiyem buradan bir şey alınmaması yönünde. Yerel halkın tezgahlarda sattıkları ürünler çok daha uygun fiyatlı.
Sonrasında Devrent Valley diye anılan doğal oluşumların nesnelere olan benzerliğine ev sahipliği yapan vadiye gittik. Deve,anne,baba çocuk,kurt vb. şekilleri andıran tüfleri seyredip bir çok fotoğraf çektik.Tam bu esnada yüzünü gösteren güneş poz vermemize engel olsa da içimizi ısıttı :)Sonrasında Ortahisar kalesini izleyebileceğimiz bir tepeye çıktık. Kaleden düşen taşlar sebebi ile köyün içine girmek yasak. Uzaktan uzaktan izleyiverdik yine :)
Öğlen yemeği için bu sefer testi kebabı yemeğe gittik. Hatta testiyi ben kırdım :) Kebab deyince benim aklıma sulu et gelmez.Bu sebeple yemeği çok şahane bulmadım ama genel itibarii ile lezzetliydi.
Mustafa Paşa diye anılan halen içerisinde aktif olarak yerleşim olan Nevşehir'in en eski uygarlıklarına ev sahipliği yapmış bir köye gittik. Aslında bu köyde daha uzun vakitler geçirmek ve bir kaç tarihi yapıyı daha yakından incelemek isterdim ama hava şartları buna pek elverişli değildi.Özellikle Kapadokya Meslek yüksek okulna ev sahipliği yapan muhteşem tarihi binayı gezmek güzel olurdu. Daha kapısının girişindeki döner mermer bloklara hayran kalmışken, iç mimariyi kaçırdığıma üzüldüm açıkçası. Dönüş yolunda üç güzeller diye geçen Nevşehir'in en meşhur peri bacası oluşumunun hemen önünde panaromik manzarayı izledik. 3 güzellerin arkasından görünen Erciyes dağının sisli tepesi birleşince manzara seyre doyulmaz bir hal alıyor. En son durağımız şarap tadım mekanıydı. Şarapların tadı bana biraz sert geldi ama dayanamayıp Rose serisinde bir tane aldık. Seneye içilmek üzere saklanmış durumda :)
Bu turun da linkine aşağıdan ulaşabilirsiniz.
http://www.newgoreme.com/cappadocia-tours/62/CAPPADOCIA-TOURS/Winter-Special-Tour-2.html
Tur sonunda rehberimiz ve diğer tur kızları ile hatıra fotoğrafımızı da çektirdik tabi :)Uçağımız geç vakit olduğu için Nevşehir merkeze indik ve metropolden uzak kaldığımızda hiç de özlememişiz dediğimiz bir AVM 'ye gidiverdik. Ne yapalım hava gerçekten çok soğuktu ve merkezde çok da gezilecek yer yoktu :/ Bu AVM(Forum Kapadokya) önünden THY 'nin servisleri geçiyor kişi başı 15,00TL'ye.Uçak vaktine kadar biraz gezindik ve daha sonra 20 dakikada hava alanına gidiverdik.
İstanbul'a vardığımızda daha otopark alanından çıkarken yaşadığımız trafik çilesi sebebi ile önümüzdeki yıllar içinde gerçekten sakin şehirlerden birine gitmemiz gerektiğini birbirimize söylemesek bile içimizden geçirdiğimize eminim...
Nevşehir'de kışın ne yapılır?
Kapadokya kışın nasıl gezilir,maliyeti ne olur?
Kapadokya iki günde gezilir mi,gezilirse nerelere gidilmeli?
Sorularına yanıtlar vermeye ve özellikle maliyet konularına değinmeye çalıştım umarım yararlı olmuştur.
Son not olarak Kapadokya'ya gidip balona binilmez mi? Ihlara vadisine nasıl uğramazsın gibi tepkilerle karşılaştık tabi. Ancak kış sezonunda Ihlara vadisine tur yapılmıyormuş. Kendi imkanları ile giden kişiler ise sadece manzara için ziyaret ediyormuş.
Balon konusu ise tamamen maddiyat ve cesaret. Biz her ikisi için de hazırlıklı olmadığımız için balona binmedik:)
Kapadokya kışın güzeldir,gidilir , gezilir , bol bol fotoğraf çekilir... Kısacası tavsiye edilir...
Yorumlar
Yorum Gönder