Zamana Bıraktım Seni

Yavaş yavaş yok oluyoruz.
Hergün ayrı bir kavga , hergün ayrı bir sebep.
Sanki seni kaybetmek için elimden gelen ne varsa yapıyor gibiyim.
Israr ve inat ile seni hırçınlaştırmaya programlamışım kendimi. İntikam alır gibi...
Çok üzüldüğümü görmeni sağlamak adına, senin de benim kadar üzülmeni istiyorum sanki...
Ne kadar bencilce halbuki...
Bu kadar çok severken, bu kadar çok üzmeye ve üzülmeye endeksli hale gelmemin sebebi nedir? Haklısın aslında sen sürekli düzeltmeye çalışırken ben sürekli bozuyorum.
Sen üste kat çıkmaya çalışırken ben hep alttan çekiyorum.
Olmayacak çünkü biliyorum.
Bizim bina bir türlü sahiplerine ev teslim edemeyecek.
Hiç umut görmüyorum ben galiba ondan böyle davranıyorum.
Belki biraz da ben koymaya çalışsam üstüne, bu üzüntümü ve kırgınlığımı bir kenara bıraksam herşey yoluna girecek.
Zamana bırakmak lafını ben şimdiye kadar hiç yapamadım.
Zamana bırakmadım, kendimi bıraktım.
Zamana bırakmadım, seni bıraktım.
Ve sonra yavaş yavaş yok olduk biz.
Sayfalarımız bir bir koptu, rüzgarda savruldu ve bir araya hiç gelemedi...
Ben seni sana bıraktım...

Yorumlar